Merhabalar, yıl ay önce evi şiddetli geçimsizlik nedeniyle terk ettim. Eşim şu anda boşanma davası açtı. Evi ben terk ettim fakat adavayı eşim açmış durumda olduğu iin benim kanuni olarak haklarım nelerdir? Kendimi nasıl savunabilirim?
Erkek boşanma davası açarsa kadının hakları hakkında genel bilgiler vermeye çalışalım. Aslında ilk olarak bilinmesi gereken, erkeğin ve ya kadının dava açması hukuki olarak bir farklılık bulunmamaktadır. Eğer erkek, askerde, cezaevinde değilse çalışmasa da nafaka ödemekle yükümlü tutuluyor.
Eşler, her hangi bir boşanma davası açmadan, sadece fiili olarak ayrı yaşamaya başlamışlarsa, isterlerse yıl ayrı kalmış. Hakim, tarafların sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarını, değer yargılarını ve hayata bakışlarını da dikkate alarak kusuru tespit eder. Bu konulara detaylıca değinmek istiyoruz. Burada erkek, boşanma sonrası evli kaldığı tarihler arasında edindiği mal varlığını geri alabilmektedir.
Ama sinirlendiği zamanlarda gözü hiç birşeyi görmez. Ne yaptığını kendiside bilmiyor. Her fırsatta beni tartaklıyor hor görüyor. Temizlik hastası bir insandır. Bu durumunu kendiside kabul ediyor.
Türk Medeni Kanunu’na göre anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma şeklinde bir ayrım yapılmaktadır. Anlaşmalı boşanma davaları en kısa süren boşanma davası türüdür. Bir duruşma sonunda anlaşmalı boşanmaya karar verilir. Kadının bu durumda nafaka alma hakkı vardır. Resmi memur önünde yapılan evlilik, yasal boşanma sebepleri varsa anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılarak ancak hakim kararı ile sona erdirilebilir.
Fakat ekonomik olarak belirtilmiş bir takım kriterlerin söz konusu olması gerekmektedir. Erkek bayandan nafaka alabilir mi noktasında bir takım belirleyici hükümler vardır. Buna göre erkeğin nafaka.
Evliliğin sona erdirilmesi arzusuyla boşanmak isteyen kimse boşanma davası açmak zorundadır. Evliliğini kafasında bitrdiğini söyleyip giden bir erkek boşanma davası açtıysa nasıl vazgeçirilir? Açarsa açsın, şerefsiz herif. Bunun için de mahkemede sunduğu iddiaları kanıtlaması gerekir. Türkiye’de (daha doğrusu feminizmin aile mahkemelerine egemen olduğu her ülkede) aile mahkemelerinin ve boşanma davalarının neye dönebileceği konusunda iyi bir örnek.
Bu sirki anlamak için aile mahkemelerinin her zaman şu varsayımla hareket ettiğini unutmayın : bir boşanmada erkek her zaman suçlu kadın ise kurbandır. Hakimin önünde boşanma iradesi açıklanmalıdır. Daha da kötüsü, pek çok hukukçu da ‘hakaret’i yeterli ve kanıtlanabilir bir boşanma davası gerekçesi olarak görmüyor. Oysa ki hakaret, onur kırıcı bir davranış ve kişilik.
Bu nedenle, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmaktansa, çağrı yapan eşin, terk nedeniyle boşanma davası açması, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispat zorunda bırakmadığından, daha kolay boşanma kararı alınabilmesine imkan vermektedir. Avukatsız çekişmeli boşanma dilekçesi kişiler tarafından hazırlanabilir. Ayrıca davalı olan aldatan eş boşanma davası açarsa hayatın çekilmez bir hal alması gibi durumları mahkeme değerlendirmeksizin boşanmaya karar verebilmektedir. Türkiye’deki boşanmaların 4’ü ilk bir yıl içerisinde gerçekleşirken tüm boşanmaların yarısı ilk yıllık evlilik süresince gerçekleşir. Erkek tarafı reddedilen boşanma davası açmakla kusurlu taraf haline gelmiştir.
Her dava bağımsızdır, dedim. Nafaka da önemli olan nokta taraflar arasındaki kusur ilişkisi ve maddi durumdur. Erkek nafaka alamaz : Kanunda erkek. Davayı kadın açmıştı ya.
Böbreğinizi verdiğiniz eşiniz boşanma davası açarsa. Batista ailesinin böbrek savaaşısının sonucu merak ediliyor. Ya böbreği geri ver ya da 1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.